Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Osmanlı, altıyüz sene Nasrettin Hoca'nın hindisi gibi düşündü.Kafası kılıcında veya tenessül uzuvlarında idi.Neyi düşünecekti?Kendisinden önce her şey düşünülmüş, roller dağıtılmış(karısı ile hangi gece yatacağını, kıçını hangi parmaklarıyla yıkayacağını din öğretiyordu ona.).
Sayfa 354Kitabı okudu
Nasrettin Hoca hakkında el yazması eserler
Dünyada ve Türkiye’de Nasreddin Hoca El Yazmaları 2 dakikalık okuma Türkiye’de Bulunan Nasreddin Hoca El Yazmalarından 10 tanesini sizler için seçtik: 1-Hikâyât-ı Nasreddîn Hoca DİB kütüphanesinde bulunan eser, 1797-98 tarihinde istinsah edilmiştir. İçinde 60 fıkra vardır. 2-Hikâyât-ı Hoca Nasreddîn 1777 tarihinde istinsah edilen eser, Ankara
Reklam
Kendini bilmek en zor şeydir; zor olduğu için değil, sen kendini bilmekten korktuğun için. Derin bir korku vardır. Herkes kaçmaya, kendinden kaçmaya çalışır. Bu korkunun anlaşılması gerekiyor. Bir taraftan kendini bilmeye çalışırsın, diğer taraftan bilmemek için her tür engeli yaratırsın. Bilinçli olarak, "Kendimi bilmek istiyorum,"
Sayfa 169 - Ganj yayıneviKitabı okudu
Osmanlı Devrinden Tarihi Fıkralardan Alıntılar - 1
Timur Akşehir’e gittiği zaman Nasrettin hoca da orada bulunuyordu. Bir gün karısına: — Acaba Timur’a incir mi, ayva mı hediye etsem? Diye sordu. — Ayva götür, en güzel meyvadır. Nasrettin hoca kadın sözüyle hareket etmemek lâzım geldiğini düşünerek incir götürdü. Timur’un huzuruna çıkınca büyük Türk hükümdarı incirleri birer birer Nasrettin’in başına atti. Hoca her incir geldikçe: — Çok şükür!.. Diyordu. Timur’un tuhafına gitti; sebebini sordu. Hoca cevap verdi: " —- Eğer karımın sözünü dinleyip de ayva getirseydim çoktan başım yarılırdı!
_Kanatsız uçmaya kalkışma! _Ham, pişkinin halinden anlamaz; öyle ise söz kısa kesilmelidir vesselâm. _O, kırmızı güldür, sen ona kan deme. O, akıl sarhoşudur, sen ona deli adı takma! _Hakiki olan vaadleri gönül kabul eder; içten gelmeyen vaadler ise insanı ıstıraba sokar. Kerem ehlinin vaadleri görünen hazinedir; ehil olmayanların vaadleri ise
Nasrettin Hoca'ya sormuşlar, "Dünyayı nasıl buldun?" O da, "Sora sora," diye cevap vermiş. Biz de soruyoruz, cevaplar alıyoruz ama o cevaplarla hiçbir yere gidemiyoruz. Gidemeyince de huzursuzluk bize geliyor. Evet, sormak lazım, aramak lazım ama her şeyden önce dertleşebilecek bir adam bulmak lazım. Muhabbet duyduğumuz bir gönül bulunca da kelimelerin bile ses vermesine gerek kalmaz, gözler buyur eder içeri, gönül başlar muhabbete.
Sayfa 40
Reklam
28/29 Mart 1974 Muhterem Âdile Ayda Hanım, Bu mektubum, sizi külfete sokacak bir rica mektubu olacak: Münih'te tarih doktorası yaymakta olan küçük oğlum Buğra, sömestr tatilinden istifade ederek, dört beş kişilik bir grupla, 15 gün için Istanbul'a geleceğini daha önce bildirmişti. Aralarında Jana adlı bir Çek kızı varmış ve bunun
Nasrettin Hoca'ya sormuşlar , " Dünyayı nasıl buldun ?" O da , " Sora sora ," diye cevap vermiş .
33 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.